
Antalya, her köşesinde geçmişin izlerini taşıyan, sırlarla örülü bir şehir. Sahilde yürürken eski bir efsanenin fısıltılarını duyabilir, dağların zirvesinde mitolojik kahramanların ayak izlerine rastlayabilirsiniz. Öyle ki bir kralın rüyasıyla kurulan bu kent, aşklar, savaşlar ve doğanın gizemleriyle dolu hikâyeler anlatır. Yanan taşların ardındaki sır ne, bir göl neden titrer, yıllar önce dökülen gözyaşları hâlâ hissedilebilir mi? İşte tüm bu soruların yanıtlarının gizli olduğu Antalya’nın efsaneleri ve kahramanlarına yakından bakmaya hazır olun. Çünkü burada anlatılanlar sadece geçmişin birer gölgesi değil, bugüne ulaşan birer miras.
Antalya’nın Kuruluş Efsanesi
Antalya’nın kuruluşuna dair anlatılan efsane, Bergama Kralı II. Attalos’un (MÖ 159-138) emriyle başlar. Kral, askerlerine “Gidin, bana yeryüzünde cenneti andıran bir yer bulun” der. Aylar süren arayışın ardından askerler, bugünkü Antalya’nın bulunduğu bölgeye ulaşır ve büyüleyici manzara karşısında hayranlıklarını gizleyemezler. Kral Attalos, bu güzel yerde bir şehir kurar ve kendi adını verir: Attaleia. Gel zaman git zaman bu isim, Antalya olarak değişir.
Titreyen Göl Efsanesi
Manavgat ilçesindeki Titreyen Göl’ün ismi, ilginç bir efsaneye dayanır. Rivayete göre göl kenarında yaşayan yaşlı bir balıkçı, kuşları besleyerek vakit geçirirmiş. Bir gün avcılar, göldeki ördekleri avlamaya kalkışır ve balıkçı buna engel olmaya çalışır. Avcılar, balıkçıyı iterek ördekleri vurmaya devam eder. Ancak diğer ördekler, kanatlarıyla bir hortum oluşturarak avcıları korkutup kaçırır. O günden sonra gölün suyu sürekli titremeye başlar ve bu olay, “Titreyen Göl” efsanesinin doğmasına neden olur.
Belkıs Efsanesi – Aspendos
Aspendos Antik Kenti’ne dair anlatılan bu efsane ise kentin kralının güzeller güzeli kızı Belkıs ile ilgilidir. Kral, kızını kente en faydalı eseri yapacak mimara vermeye karar verir. İki mimar yarışa girer: Biri su kemerleri inşa ederken diğeri muhteşem bir tiyatro yapar. Kral, karar vermekte zorlanınca, kızını ikiye bölüp her birine yarısını vermeyi önerir. Bu teklife dayanamayan mimarlardan biri, sevgisinden vazgeçerek rakibinin kazanmasını ister. Kral, kızını gerçekten sevenin o olduğunu anlayarak Belkıs’ı ona verir.
Eleni’nin Gözyaşları
Alanya Kalesi’nde geçen bu hüzünlü efsane, Tekfur Argiles’in kızı Eleni’nin aşkını anlatır. Eleni, fakir bir çobana âşıktır. Ancak babası onu korsan Vasili ile evlendirmek ister. Eleni, bu evliliği reddedince zindana hapsedilir. Küçük penceresinden Damlataş Kumsalı’na bakan Eleni, her gün sevdiği için gözyaşı döker. Rivayete göre Eleni’nin gözyaşlarıyla sulanan kıraç topraklarda defne, nar ve iğde ağaçları yetişir. Yağmurlu günlerde Alanyalılar, defne kokusuyla Eleni’nin hıçkırıklarını hisseder.
Patara’nın Cömert Aziz’i: Noel Baba
Noel Baba denildiğinde akla karlı çatılar, ren geyikleri ve hediye dolu çuvallar gelse de bu efsanenin kökeni Antalya’nın Patara kentinde yatan Aziz Nikolas’a dayanır. MS 270’li yıllarda yaşayan bu piskopos, sahip olduğu büyük serveti keyif için harcamak yerine yoksullara ve çocuklara yardım etmeye adar. Bir gün, kızlarını çeyizsiz bırakmak zorunda kalan çaresiz bir babanın hikâyesini duyar ve onlara gururlarını incitmeden destek olmak ister. Altın kesesini evin bacasından içeri atar. Böylece yıllar sonra dünyanın dört bir yanında anlatılacak Noel Baba efsanesi doğar. Bugün hâlâ Patara’da ve Demre’de ona adanmış kiliseler bulunur. Bu topraklar, cömertliğiyle bilinen Aziz Nikolas’ın izlerini taşımaya devam eder.
Yanartaş ve Bellerophontes Efsanesi
Çıralı’daki Yanartaş’ın sürekli yanan ateşleri, mitolojik bir hikâyeye dayanır. Efsaneye göre kahraman Bellerophontes, kanatlı atı Pegasus ile birlikte ateş saçan canavar Chimera’yı mağlup eder ve onu yerin altına hapseder. Chimera’nın ağzından çıkan alevler, Yanartaş’taki sönmeyen ateşlere dönüşür. Bu efsane, Antalya’nın mitolojik zenginliklerinden sadece biridir.
Antalya’nın Efsaneleriyle Dolu Bir Şehir
Gördüğünüz gibi, Antalya’nın efsaneleri şehrin her köşesinde karşımıza çıkar. Bu hikâyeler, Antalya’nın tarihi ve kültürel dokusunu zenginleştirirken, ziyaretçilere de benzersiz deneyimler sunar. Antalya’nın tarihiyle tanışmak, bu büyüleyici şehri daha derinden anlamamıza yardımcı olur.
Antalya’nın efsaneleri ile ilgili daha fazla bilgi almak ve bu büyülü atmosferi yerinde deneyimlemek için şehri ziyaret etmeyi mutlaka düşünün. Kim bilir, belki de kendi efsanenizi burada yazarsınız!
Eğer bu muhteşem efsanelerin kaynağı güzel şehir Antalya’yı keşfetmek için heyecanlandıysanız konaklama seçeneklerini merak etmeye başlayabilirsiniz. En iyisi için Olea’s önerilerine göz atın!